İslam ve LGBT

Hazreti Mert
7 min readJul 24, 2021

--

Eşcinsellik, son zamanlarda sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. İslam’ın bu konuya bakışı hakkında ihtilaflar ve yanlış fikirler görmekteyim. İnşallah bu yazımda; İslam’ın eşcinselliğe bakışını ele alacağım. İhtilafları bitirir mi bilmiyorum fakat en azından safımız belli olur. Hak yoluna bir nebze de faydamız olursa ne güzel.

Lgbt ifadesi, içerisinde türlü cinsel yönelimleri barındırmaktadır. Lezbiyen, gay, biseksüel ve transeksüel kelimelerinin kısaltmalarıdır. Bunları eşcinsellik diye tanımlamakta bir sakınca görmüyorum ve yazının devamında eşcinsel kelimesini kullanacağım. Eşcinselliğin Vikipedi’deki tanımına da bakıp başlayalım;

Eşcinsellik: Aynı cinsiyetteki insanlar arasındaki romantizm, cinsel çekim ya da cinsel davranıştır.(Vikipedi)

İnşallah bu yazımda; bu durumun Kur’an’daki hükmünü ele alacağım. Öncelikle İslam’daki eş kavramına bakalım. Bizi bizden daha iyi bilen rabbimizin, bizim için yarattığı eşler kimler?

Kur’an’da Eş Kavramı

Kur’an’da eş/çift manasına gelen “Zevc” kelimesi; insanlar, hayvanlar ve bitkiler için kullanılmıştır. Tüm bunların eşi ve çifti vardır. Aşağıda insanlar ile ilgili olanlarını ele alacağız:

“Şüphesiz ki O, iki çifti yarattı; erkeği ve dişiyi.” Necm:45

Allah, bizi iki çift olarak yarattığını ve bu iki çiftin erkek ve dişi olduğunu bildirmektedir. Benzer ayet için bakınız → Kıyamet:39

“Size, kendileriyle huzur bulmanız için kendi nefislerinizden eşler yaratması ve aranıza bir sevgi ve merhamet koyması da, O’nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda tefekkür eden bir kavim için ayetler vardır.” Rum:21

Eşlerimizde huzur buluyoruz, onlarla aramızda sevgi ve merhamet vardır. Benzer ayet için bakınız → A’raf:189

“Allah sizin için kendi nefislerinizden eşler kıldı ve eşlerinizden de size oğullar, torunlar kıldı…” Nahl:72

Eşlerimizden oğullar, torunlar sahibi olabiliyoruz. Benzer ayetler için bakınız → Nisa:1, A’raf:189

“Onlar ki avret yerlerini muhafaza ederler. Ancak eşleri veyahut sağ ellerinin malik oldukları hariç. Onlar kınanmazlar.” Mü’minun:5–6

Eşlerimize karşı ferclerimizi, mahrem yerlerimizi muhafaza etmemiz gerekmiyor. Benzer ayetler için bakınız → Mearic:29–30

Allah’ın bizim için yarattığı eşler; yukarıda görüldüğü üzere aşikardır. Erkeğe kadın, kadına ise erkektir. Kur’an bunu söyler ve kurallar da bu bilgi üzere koyulmuştur. Evlenme hukuku, boşanma hukuku ve miras hukuku gibi türlü durumlar, eşleri kadın ve erkek olarak ele alıp; bunun üzerine bina edilmiştir. Şayet “Eşcinsel evlilik Allah tarafından serbest bırakılmıştır.” dersek; bu durumda “Kur’an yetersizdir.” de dememiz gerekmektedir. Nitekim; eşcinsel evlilik Kur’an tarafından hiçbir zaman bir ihtimal olarak ele alınmamıştır ve haliyle bunun üzerine bir hukuk da düzenlenmemiştir. Mü’min odur ki; Allah’ın kendisi için yarattıklarını bilsin ve onlarla yetinsin.

“Siz alemlerden erkeklere mi gidiyorsunuz? Rabbinizin sizler için yarattığı eşleri bırakıyorsunuz. Hayır! Siz haddi aşan bir kavimsiniz.” Şu’ara:165–166

Rabbimizin bizler için yarattığı eşleri bırakıp erkeklere gitmek, haddi aşmak olarak tanımlanmıştır. Ayette bahsedilen topluluk Lut Kavmi’dir. Bize türlü durumlar için örnekler veren rabbimiz; eşcinsellik örneğini Lut Kavmi üzerinden vermektedir.

“Andolsun, biz bu Kur’an’da her türlü örnekten türlü biçimlerde anlattık. İnsan her şeyden daha çok tartışmacıdır.” Kehf:54

“Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlar için her türlü örnekten verdik…” Rum:58

Lut Kavmi

Lut Kavmi, eşcinsellik ile beraber anılan bir kavim. Eşcinsellikten bahsedip de Lut Kavmi’nden bahsetmemek olmaz.

Lut’u da (gönderdik). Kavmine demişti ki: “Siz, sizden önce alemlerden kimsenin yapmadığı bir fuhşiyata mı gidiyorsunuz? Siz kadınların astından şehvetle erkeklere gidiyorsunuz. Hayır siz haddi aşan bir kavimsiniz.” A’raf:80–81

Eşcinsellik fuhşiyat* olarak tanımlanmıştır. Bu fuhşiyatın ilk yapıldığı kavim ise Lut Kavmi’dir. Benzer ayet için bakınız → Neml:54-55

Lut Kavminden önce pek çok kavim ve pek çok insan yaşamıştır. Bu taşkınlığın ilk olarak Lut Kavmi’nde yapılması, eşcinselliğin doğuştan olmadığına delildir. Şayet doğuştan olsaydı; Lut Kavmi’nden önce de pek çok kişi yapardı.

Lut Kavmi’nden önce kimsenin yapmayıp Lut Kavmi’nde pek çok kişinin yapması ise bu durumun psikolojik ve sosyolojik olduğuna delildir.

Lut’u da (gönderdik). Kavmine demişti ki: “Siz, sizden önce alemlerden kimsenin yapmadığı bir fuhşiyata mı gidiyorsunuz? Siz erkeklere gidip, yol kesiyorsunuz ve toplantılarınızda kötü şeyler mi yapıyorsunuz?…” Ankebut:28–29

Yukarıdaki ayette de gördüğünüz üzere; Lut Kavmi’nin işledikleri tek günah eşcinsellik değildir. Fakat vurgulanan yer eşcinselliktir. Kur’an’da pek çok yerde Lut Kavmi’nden bahsedilmektedir ve Ankebut:29 hariç her yerde sadece eşcinsellik bahsi geçer, yaptıkları diğer yanlışlar sayılmaz. Ankebut:29'da ise görüldüğü üzere önce eşcinsellik, daha sonra ise diğer iki günah: Yol kesme ve toplantıda kötü şeyler yapmak sayılmaktadır.

Hemen hemen herkesin duyduğu popüler bir iddia var: “Lut Kavmi eşcinsel olduğu için değil; eşcinselliği zorla, tecavüz ederek yaptığı için helak edildi.” diye. Fakat tecavüz bahsi ancak resuller kendilerine geldiğinde ortaya çıkıyor ve resuller geldiğinde ise kavmin sonu zaten kesinleştirilmiştir. Lut Kavmi’nin tecavüzcü bir kavim olduğu bellidir fakat; yukarıdaki ayetlerde de görüldüğü üzere asıl vurgulanan yer kesinlikle eşcinselliktir.

Fuhşiyat

Yukarıda dikkat çektiğim ve dilimizde nadiren de olsa kullandığımız fuhşiyat kelimesi, ayetlerde görüldüğü üzere Lut Kavmi’nin işlediği günahı yani eşcinselliği nitelemede kullanılıyor.

Hayasızlık, edepsizlik, çirkinlik olarak cinsel günahlar özelinde sıklıkla kullanılan bu kavramın hükmüne bakalım…

“De ki: Rabbim ancak açık ve gizli fuhşiyatları, ism’i, haksız yere haddi aşmayı, hakkında sultan indirmediğini Allah’a ortak koşmayı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyler söylemeyi haram kılmıştır.” A’raf:33

Görüldüğü üzere fuhşiyat haramdır. Eşcinsellik ise bir fuhşiyat olması sebebiyle haramdır.

“…Fuhşiyatların açığına da kapalısına da yaklaşmayın…” En’am:151

Fuhşiyatlar gizli de olabilir açık da olabilir ve bize emredilen bunlara yaklaşmamaktır. Yapmamaktan daha öte bir emir, yaklaşmamak.

“Onlar bir fuhşiyat yaptıkları veyahut nefislerine zulmettikleri zaman, Allah’ı hatırlayıp hemen günahları için bağışlanma dilerler. Günahları Allah’tan başka kim bağışlayabilir? Onlar yaptıklarında ısrar etmezler.” Ali İmran:135

Fuhşiyatta ısrar edilmemelidir. İnsan fuhşiyata düşebilir fakat bunu farkettiğinde iman edenlerin yapması gereken; ancak kaçınmak ve bağışlanma dilemektir. Mü’min odur ki; Allah’ın çirkin dediğini çirkin, haram dediğini haram bilsin ve bunlara yaklaşmasın.

Eşcinselliğin Cezası

Şimdi gelelim bu fuhşiyata gidenlerin akıbetine. Kitabı detaylı olarak indiren rabbimiz bu konuyu da es geçmemiş ve eşcinsellik yapan insanların cezasını yazmıştır.

“Kadınlarınızdan fuhşiyata gidenlere karşı içinizden dört şahit isteyin. Eğer şahitlik ederlerse onları evlerde alıkoyun, ta ki onları ölüm alıncaya yahut Allah onlar için bir yol kılıncaya kadar.” Nisa:15

Sizden iki kişi ona(fuhşiyata) giderse o ikisine eziyet edin. Eğer tevbe eder ve ıslah olurlarsa o ikisinden vazgeçin. Şüphesiz Allah tevbeleri çok kabul edendir, rahimdir. Nisa:16

Bu ceza kadına ve erkeğe ayrı olarak gelmiştir. Ayette bahsedilen fuhşiyatın eşcinsellik olduğunun delilleri ise şu şekildedir;

Arapça’da kelimeler eril ve dişil olarak ikiye ayrılır. Kur’an boyunca da bu böyledir. Yani erkeklerin oluşturduğu bir topluma hitap edilirken eril kelimeler, kalıplar kullanılırken; kadınların oluşturduğu bir topluma hitap edilirken dişil kelimeler, kalıplar kullanılır. Fakat erkeklerin ve kadınların oluşturduğu bir topluma hitap edilirken de eril kalıplar kullanılır. Bu, Arapça’nın bir özelliğidir.

Ancak bu iki ayette iki kalıp da ayrı ayrı kullanıldığı için; Nisa:15'in kadınlardan, Nisa:16'nın da erkeklerden bahsettiği aşikardır. Benzer durumlar için bakınız → Nur:30–31 Nisa:12

Bir diğer delil ise yukarıdaki ayetlerde geçen “Fuhşiyata gitmek.” ifadesidir. Nitekim bu ifade, Nisa:15–16'da geçtiği şekilde ancak Lut Kavmi’nin yaptığı eşcinsellik fiilini tanımlamak için kullanılmıştır. Başka hiçbir yerde birebir aynı kalıp kullanılmamıştır. Yani Kur’an bağlamında baktığımızda bu kalıbın yalnızca eşcinselliğe özel bir kalıp olduğunu görmekteyiz. (Not: Nisa:25 ve Ahzab:30 gibi ayetlerde kullanılan kalıp benzerdir ancak birebir aynısı değildir.)

Hal böyle iken Nisa:15'te kadınların, Nisa:16'da ise iki erkeğin gittiği fuhşiyat, eşcinsellikten başka ne olabilir?

Nisa:15'te gelen kadınlar ifadesi, ikil değil çoğul gelmiştir. Bu durumun pek çok sebebi olabilir. Benim kanaatim ise erkeklerin kendi aralarında yaşadığı cinsel birliktelikler ile kadınların kendi aralarında yaşadığı birlikteliklerin farklı oluşundandır.

Allah’ın yol kılması için bakınız → İnsan:29/Furkan:57/Müzzemmil:19

Not: 21.yüzyıl Türkçesi ile Kur’an’daki Arapça kelimelere mânâ verilemez.(Fuhuş kelimesinin günümüzdeki manasından yola çıkıp buradaki fuhşiyat ifadesine: “Para karşılığı zina yapmak ve yaptırmak.” manası verenler için bu dipnotu yazmak durumundayım.)

Eşcinsel Müslümanlar[!]

Buraya kadar eşcinselliğin İslam’a aykırı olduğunu, yani eşcinsel müslüman olamayacağını anlattım. Peki bu “Eşcinsel müslümanım.” diye gezinenlerin argümanları nedir?

İddia: Eşcinsel müslüman olunur çünkü eşcinsellik içerisinde yalnızca cinsel ilişkiyi değil duygusal bağı da barındırır. Bir insan cinsel ilişkiye girmeden eşcinsel olabilir. Allah cinsel ilişkiyi haram kılmıştır, duygusal bağı değil.”

Cevap: Allah’ın bizim için yarattığı eşler ortadadır. Bunun dışındakileri gerek duygusallık bakımından olsun gerek cinsellik bakımından olsun eş bellemek yanlıştır. Allah’ın fıtratının, yaratılışının dışına çıkmaktır. Bakınız→ Şu’ara:165–166

Cevap: Eşcinsellik içerisinde duygusal bağı barındırdığı kadar cinsel ilişkiyi de barındırır ve “Eşcinsel müslümanım.” lafzında sizin cinsel ilişkinin dışında bir eşcinsellik tanımı yaptığınıza işaret yoktur. Cinsel ilişki de eşcinsellik kapsamında iken nasıl “Eşcinsel müslüman.” olunur?

Cevap: Yapılması haram olan bir şeye istek duymak ve bunu alenen söyleyip sürekli dillendirmek doğru değildir. Bu o haramın normalleşmesine sebep olur. “Ben zina etmeyi isteyen birisiyim”, “ben haksız yere bir can öldürmeyi isteyen birisiyim.” gibi söylemlerden farkı nedir? Düşüncelerimizden de sorumluyuz. Bakınız → Bakara:284

Cevap: Gerçek hayatta uygulanma ihtimali yoktur. Çünkü sınırları belli değildir. Misal verelim; iki eşcinsel var ve cinsel ilişkinin yasak olduğunu kabul ederek sevgili oluyorlar. Bu iki eşcinsel beraber pek çok şey yapıp bu fuhşiyattan uzak durabilirler mi? Bakınız → En’am:151

Not: Bu durum kadın ve erkeğin sevgili oluşundan farklıdır. Kadın ve erkek nikahlanmadıkları taktirde birbirlerinden zinetlerini saklamalıdırlar, eşcinsellerde bu durum yoktur.(Nur:31) Aynı zamanda kadın ve erkek nikahlanıp cinsel ilişkiyi helal durumuna getirebilir, eşcinsellerde bu da mümkün değildir.

Bu eşcinsel müslümanım diye gezinenlerin bir kısmı bir yandan da LGBT’yi savunuyorlar ki; LGBT üyelerinin çoğu cinsel ilişkide bulunmaktan geri durmuyorlar. Aynı insanların “Eşcinsel ilişkinin dünyevi cezası yoktur.”, “Lut Kavmi eşcinsellikten ziyade tecavüz yüzünden helak edildi.” ve “Eşcinsellik doğuştan olabilir.” gibi söylemleri ise enteresandır.

Bu tarz söylemlerin eşcinselliği normalleştirmek ve İslam’a yedirmek amacıyla ortaya atıldığını düşünmekteyim. İnsanlar ise bilerek veyahut bilmeyerek bu amaca hizmet etmektedir.

“Şüphesiz ki, iman edenler içerisinde fuhşiyatın yaygınlaşmasından hoşnut olanlara, dünyada ve ahirette acı bir azab vardır. Allah biliyor, siz bilmiyorsunuz.” Nur:19

Mü‘min, içine bir fitne düştüğünü farkedince rabbinin ayetlerini hatırlamalı ve o fitneye karşı savaşmalı, onu yenmeye çalışmalıdır. O fitneyi hoş görüp de kendisini onunla bağdaştırmamalıdır.

Yusuf’un örnekliği bu konuda bize ders olmalı:

“Andolsun o(kadın) onu(Yusufu) arzulamıştı. Rabbinin burhanını görmeseydi o(Yusuf) da onu(kadını) arzulamıştı. Böylelikle biz ondan kötülüğü ve fuhşu geri çevirdik. Şüphesiz o muhlis kullarımızdandı.” Yusuf:24

Rabbimiz Yusuf’u kötülük ve fuhuştan geri çevirmek için onun arzu etmesini engelliyor. Şayet Yusuf arzusuna yenik düşseydi, o kadınların tuzağına da yenik düşerdi. Mü’min odur ki; arzularına galip gelsin ve arzularına rağmen Allah’a kul olsun.

Son sözler

Gördüğünüz üzere eşcinsellik konusu Kur’an’a göre ayan beyan ortadadır. Yüce rabbimiz bizim için yarattığı eşleri bildirmiş, bunun dışına çıkmayı fuhşiyat olarak tanımlamış, bu günaha bulaşanların akıbetini söylemiş ve bizim için cezasını bildirmiştir. Bir insan kendisini “Zina eden müslüman” olarak tanımlayamadığı gibi “Eşcinsel müslüman” olarak da tanımlayamaz. Zina eden kimse tekfir edilir demiyorum fakat; bu günahta ısrar edip kendini hırsızlıkla özdeşleştiren birisi, nasıl müslüman olabilir? Eşcinsellik de böyledir.

Lut’a ve diğer tüm gönderilenlere selam olsun.

Alemlerin rabbi Allah’a hamdolsun.

--

--